Bağışlarınız İçin Hesap Numaramız DOHAD - İs Bankası Gayrettepe Şubesi - 529030 |
Görüntü Yorumlama
Devlet Meteoroloj İşleri ©2000 Ankara, TÜRKİYE
Uydu görüntülerindeki bulutların ayırt edici yapısı tahmincilere hava sistemlerini tanımlama ve izleme olanağı verir. Örneğin atmosferik depresyonlar ve ilgili cephe sistemleri kendine özgü bulutluluk yapısıyla kolaylıkla ayırt edilebilirler. Uydu görüntüleri aynı zamanda atmosferin yapısı ve düşey sıcaklığı hakkında bilgi verir. Birbiri ardına elde edilen görüntüler yerdımıyla bulut yerlerindeki değişimin aynı zamanda rüzgar hız ve yönlerinin hesaplanmasını da sağlar. Ayrıca yağış miktarının belirlenmesi ve deniz dalga yüksekliklerinin hesaplanması da gerçekleştirilmektedir.
Sabit yörüngeli uydular her yarım saatte bir görüntü alabildiklerinden, sistem hareketlerinin oluşumunun ve hava olaylarının dinamik evriminin yapısının tanımlanmasına yardımcı olurlar.
Visible (VIS) spektrumundaki görüntüler dünya yüzeyi veya bulutlardan güneş radyasyonu yansımasının ölçülmesiyle elde edilir.Genel olarak bulut kalınlığı görüntülerin albedosunu belirler.
IR görüntüleri, yüzeyden ve atmosferden yayılan infrared radyasyonun ölçülmesiyle elde edilir ve dünyanın yüzeyi ile bulut tavanı sıcaklıkları hakkında bilgi verir. Görüntülerde soğuk yüzeyler daha beyaz, sıcak yüzeyler ise daha koyu olarak görünür. Infrared görüntüler genellikle yüksek, orta ve alçak bulutların tanımlanmasında kullanılır.
VIS ve IR görüntülerinin birlikte incelenmesi, görüntüdeki bazı belirsizliklerin çözümüne yardımcı olur. Örneğin ğer iki görüntüde de belirli bir alan beyaz olarak görülüyorsa, bu alanın yüksek ve kalın bulutluluğu temsil etmesi olasılığı oldukça yüksektir. Fakat VIS görüntüsü aynı alanı parlak olarak gösteriyor ve IR görüntüde daha koyu olarak gösteriyorsa bu alçak bulutların veya sisin varlığını gösterir. Su buharı görüntü spektrumunda ölçülen subuharı radyasyonları daha sıcak ve atmosferin alt tabakaları siyah görünecektir. Atmosferin alt tabakalarındaki su buharı radyasyonu sadece üst katmanlar kuru olduğu zaman alınabilir.
Meteorolojik görüntü yorumunun amacı, atmosferde meydana gelen veya meydana gelmiş fiziksel olaylarla görüntüdeki önemli özelliklerin ilgi ve ilişkisini belirlemektir. Örneğin herhangi bir analist bulutları belirleyebilmelidir. Uydu görüntüleri bulutun tekstür veya şekli, yahutta, dünya yüzeyi üzerindeki coğrafik özelliklere yakınlığı, atmosferde meydana gelen dinamikler hakkında bizlere çok fazla bilgi sunmaktadır. Uydu görüntüsünde bulutun varlığı aklımıza bulutun oluşma mekanizmasının nasıl olduğu gibi yüzlerce soru gelmesine neden olabilir. Bu mekanizma mekanik yükselme ile olabileceği gibi ısınma nedeniyle meydana gelen konveksiyon nedeniyle meydana gelmiş olabilir veya orijininden çok uzakta adveksiyona uğramış bulut kütlesinin kalıntıları olabilir. Görüntülerin yorumu bizlere mekanizmayı belirleyecek yardımcı ipuçları sağlar. Bu bilgi atmosferin şu anki veya gelecekteki hidrodinamik durumunu belirlememizde yardımcı olur. Görüntü yorumunun amaçları 1) Bulutları veya görüntüdeki gizli veya açık doğa olaylarını belirlemek ve tanımlamak, 2) Bu özellikleri oluşturan veya güçlendiren fiziksel mekanizmaları belirlemektir.
Görüntü yorumlanmasına yönelik araştırmaların çoğunda bugün yapılan işler, dijital görüntü analizlerini otomatikleştirecek tekniklerin geliştirilmesini kapsamaktadır. Geçen birkaç on yıl kadar önce birincil analiz aygıtı, uydu görüntülerini elle görüntüleyen ve bu görüntülerin içerdiği görüntülere subjektif değer biçen analistlerin yorumlamadaki başarısı idi. Mevcut olarak kullanılan operasyonel meteorolojik uydular bir yılda 1013 byte’dan fazla görüntü üretmektedirler. Mevcut görüntüleme sistemi şu anda 106 byte görüntüleyebilmektedir. 107 görüntü gibi bir fazlalık elle analiz edilebilmek için çok fazladır. Görüntü yorumu işleminin otomatikleştirilmesinde ve bulut ve diğer özelliklerin kabul edilebilir ilk tahmin analizlerini yapmak için kullanılabilen yüksek hızlı dijital bilgisayarlarda bazı ilerlemeler gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte işlemin tam otomasyonu ve manuel yorumlama işleminin iyi anlaşılması, uydu görüntülerinin hava tahmini ve hava analizlerine uygulanmasında temeli teşkil etmektedir.
UYDU GÖRÜNTÜLERİ
Magnetik veya optik alanda depolanan uydu görüntüleri, toplama ve arşivleme işlerinin yapısından dolayı, dijital görüntüler olarak nitelendirilir. Foto görüntülerini analistin ele alması ve değerlendirmesi çok kolaydır, fakat dijital görüntüler çok daha değişik yollarla işlenirler.
Bir çok meteorolojik görüntüleme aygıtı dünya yüzeyini televizyon taramaları gibi analog (resim) şeklinde tararlar. Radyans ölçümleri her bir tarama boyunca taranan element serisini oluşturan zaman basamaklarında alınırlar (Bkz. Şekil)
Bu elementler görüntüde tarama numarası veya element numarasına tekabül eden tek tek lokasyonlar olarak belirlenirler. Her bir element lokasyonunda uydu sensörü ile ölçülen radyans tek bir dijital değer olarak depolanır. Renkli veya siyah-beyaz monitör(B/W) gibi görüntüleyici aygıt üzerinde görüntülendiklerinde, grid üzerindeki her bir nokta “resim elementi veya pixel” olarak adlandırılır. Dijital değerler son uydu görüntüsü üzerinde pixelleri renkli veya gri gölgeler olarak belirlemekte kullanılırlar. Sonuç görüntü ya monitörde veya fotoğrafik görüntü “hard-copy” olarak görüntülenir.
Uydu aygıtının çözünürlüğü, alet tarafından dünya yüzeyi üzerinde çözümlenebilen en küçük elementin boyutu olarak belirlenebilir. Bu, sensör optiklerinin görüntüleme alanı ve dünya yüzeyinden olan uzaklığın bir fonksiyonudur. Aynı zamanda her tarama prosesindeki geçen zaman boyunca toplanan radyasyonun, dünya yüzeyi üzerinde gözlemlenen ne kadarlık bir alandan geldiği sorusu da akla gelebilir. Bu alanlar (kutucuklar) bazen “footprints” olarak adlandırılır. Sebeplerin çeşitliliğinden dolayı, footprints’lerin boyutu kanaldan kanala değişir. Örneğin uydu üzerindeki visible kanal, -infrared kanalın 8 km çözünürlüğe sahip olmasına rağmen-, 1 km çözünürlüğe sahip olabilir. Uydu aygıtının çözünürlüğü her bir kanal için ayrı ayrı belirlenmiştir.
Uydu aygıtının çözünürlüğü genellikle, uydunun altından dünya üzerindeki bir noktaya direkt olarak çizilen alt uydu noktasıdır (subpoint). Uydu, alt uydu noktasından ileriye doğru tarama yaparken, dünya üzerinde görüntülenen alan, dünyanın eğimliliği ve görüntülenen alanın eğikliği nedeniyle artan şekilde genişler. Sabit yörüngeli meteorolojik uydular, yükseklikleri nedeniyle, dünya yüzeyini alt uydu noktasından bile çok uzak mesafelerden görüntüleyebilir;
Bu yüzden çözünürlük, alt uydu noktasından olan uzaklıkla büyük ölçüde değişiklik gösterir. Uydu enstrümanının çözünürlüğünün, datadan üretilen görüntünün çözünürlüğünden oldukça farklı olduğuna da dikkat etmek gerekir. Örneğin uydu enstrümanının çözünürlüğü 1 km olabilirken, datadan oluşturulan görüntünün (10x10)=100 orijinal pixel değerinin veya seçilen her 10. pixel ve 10. line’ın ortalamasının alınmasıyla 10 km’lik çözünürlükte görüntülenebilmekte olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
SPEKTRAL ÖZELLİKLER
Radyasyon, uydu sensörünün önüne yerleştirilen filtre kullanılarak spesifik dalga boylarında ölçülebilir. Filtre sensöre ulaşan radyasyonun interval (aralık) olarak adlandırılan, elektromagnetik spektrumun dar segmenti içinde geçişine müsaade eder. Bu spektral aralıklar genellikle kanallar veya bantlar olarak adlandırılırlar.
Çoğu meteorolojik uydu, elektromagnetik spektrumun visible ve infrared kısımlarında ölçüm yaparlar. Bazıları ultraviyoleden (100-400 nm bantı) mikrodalga bölgesine (0,15-6,0 cm = 200’den 5 GHz’e kadar olan aralık) listelenirler.
Visible (Görünür) Görüntü
Meteorolojik uydulara yüklenen birinci görüntüleme sensörleri radyasyonu visible bantta (0.5-0.7 mm) ölçerler. Visible görüntüler genellikle en yüksek uzaysal çözünürlükte ve sensörlerimize son derece yakın uyum gösteren dünya görüntüsü sağlarlar. Bulutlar, kara ve okyanuslar kolaylıkla ayırt edilebilirler. Visible dataların görünen ilk sınırlayıcı faktörü yalnızca dünyanın güneşle aydınlanmış kısımlarından görüntü elde edilebilmesidir. Bir farklılık olarak DMSP uydularına yüklenmiş olan ve OLS adı verilen hassas aygıt geceleri ay ışığı ile aydınlanmış olan özelliklere hassasiyet gösterir.
27 Eylül 2001 15.00’de alınmış olan full-disk visible
görüntüsü. |
28 Eylül 2001 0630’da alınmış olan Meteosat-7 infrared
görüntüsü |
28 Eylül 2001 0630Z’de alınmış olan subuharı görüntüsü |
İnfrared kanalların çoğu genellikle 1-30 mm arasındadır. Meteorolojik uydular için genellikle, dünya yüzeyinin derinliklerinde gelen radyasyona atmosferin nisbeten yarı geçirgen olduğu 10-12.5 mm spektrumu kullanılmaktadır. Bir görüntüyü tanımlamak için infrared kelimesi kullanıldığında, elektromagnetik spektrumun diğer bölümlerindekine nazaran bu görüntünün genellikle 10-12.5 mm aralığında olduğu düşünülür.
İnfrared radyasyonun yayınlayıcı cismin sıcaklığı ile ilişkili olmasından ve troposferin yükseklikle genellikle soğumasından dolayı, bu durumlar bakılan manzara içinde meydana gelen atmosferik prosesleri yorumlamamızda bizlere yardım eder. İnfrared kanalların önemli karekteristiği geceleri görüntü sağlayabilme yeteneğidir. Bu durum 24 saatlik bir periyot boyunca bulutların sürekli olarak gelişimini gözlemleyebilmemizi sağlar.
Normal olarak görüntü işlemede daha büyük radyansa sahip olan alanlar, görüntüde daha parlak pixellerle gösterilirler. Bununla beraber uydu meteorolojisinde infrared görüntüler normal olarak tersine çevrilir yani elementten gelen daha büyük radyans daha koyu piksellerle gösterilir. Bu yolla yüzeyden daha soğuk olan bulutlar beyaz, ve daha sıcak olan kara yüzeyleri ve okyanuslar visible görüntüsündeki gibi bulutlardan daha koyu gözükürler.
Subuharı (WV) Görüntüsü
Subuharı kanalları uydunun radyasyonu subuharı absorbsiyon bantlarında ölçmesinden dolayı bu isimle adlandırılmıştır. Burada birçok dalga boyu kullanılmakla birlikte en genel olarak kullanılanı 6.7 mm civarında merkezleşmiştir. Bu dalga boyunda uydunun hassasiyet gösterdiği radyasyonun çoğu, atmosferik tabakanın 300-600 hPa’dan gelmektedir, bu yüzden bu bant, troposferin orta seviyelerini ölçer.
Şekil 28 Eylül 2002 0630Z’de alınmış olan subuharı görüntüsünü göstermektedir. En yüksek bulutların görülebildiğine ve bu kanalın window (pencere) kanalı olmayışından dolayı yüzey özelliklerinin belirlenemeyişine dikkat ediniz. Bunun yerine, su buharının dramatik anafor ve girdaplarının, yüksek bulutların bulunmadığı yerlerde görülmekte olduğuna dikkat edilmelidir. Subuharı görüntüsü atmosferin bulutsuz bölgelerindeki karekterleri göstermek için genellikle hareketlendirilir
Şekil 28 Eylül 2001 0630Z’de alınmış olan subuharı görüntüsünün orta
troposferin nispi nemini yaklaşık olarak gösterdiği söylenebilir. WV
görüntüsünde parlak ve koyu alanlar düşündüğümüzde uydu, parlak alanlarda koyu
alanlardan daha az radyans ölçer. Daha az radyans (parlaklık) ya atmosferin aynı
seviyedeki daha koyu alanlardan daha soğuk olduğunu veya uydunun daha yüksek
derecede hassasiyet gösterdiği parlak alanlardakinden daha fazla miktarda
subuharı bulunduğunu ve bu yüzden daha soğuk olduğunu söylemektedir. Diğer
durumlarda nisbi nemin parlak alanlarda koyu alanlardakinden daha yüksek
olabileceği düşünülür. Parlak ve koyu alanlar yükselen ve alçalan hareketleri
yaklaşık olarak göstermektedir
Devlet Meteoroloj İşleri ©2000 Ankara, TÜRKİYE
|